Muhtar, Türkiye'de köy veya mahalle idaresinin başı olan, halk tarafından seçilen kişidir. Muhtarlık, Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel yerel yönetim birimlerinden biridir ve muhtarlar, bulundukları yerleşim yerinin sorunlarını çözmek, devlet ile vatandaş arasındaki iletişimi sağlamak ve yerel hizmetlerin yürütülmesine katkıda bulunmak gibi önemli görevleri üstlenirler.
Muhtarlık müessesesi, Osmanlı Devleti dönemine kadar uzanmaktadır. Tanzimat Fermanı sonrası 1864 yılında çıkarılan Vilayet Nizamnamesi ile muhtarlıklar yasal bir zemine oturtulmuştur. Cumhuriyet döneminde de muhtarlıklar, yerel yönetim sisteminin vazgeçilmez bir parçası olarak varlığını sürdürmüştür.
Muhtarlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan, o mahalle veya köyde ikamet eden ve seçilme yeterliliğine sahip olan kişiler arasından, 5 yılda bir yapılan yerel seçimlerde halk tarafından doğrudan seçilirler. Herhangi bir siyasi partiye üye olabilirler, ancak muhtarlık görevlerini yerine getirirken tarafsızlık ilkesine uymakla yükümlüdürler.
Muhtarların görev ve yetkileri, 442 sayılı Köy Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu ile belirlenmiştir. Başlıca görev ve yetkileri şunlardır:
Muhtarların maaşları, devlet tarafından ödenir ve belirli bir miktar üzerinden hesaplanır. Maaş miktarı, her yıl bütçe kanunu ile belirlenir ve enflasyon oranına göre güncellenir. Ayrıca muhtarların Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primleri de devlet tarafından karşılanır.
Muhtarlık, demokrasinin en temel taşlarından biridir. Muhtarlar, halkın doğrudan seçtiği temsilciler olarak, yerel sorunları çözmek ve halkın ihtiyaçlarını karşılamak için önemli bir rol oynarlar. Devlet ile vatandaş arasında bir köprü görevi görerek, halkın taleplerini ilgili makamlara iletirler ve yerel hizmetlerin daha etkin bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunurlar. Ayrıca muhtarlar, yerel yönetimlerin şeffaflığı ve hesap verebilirliği açısından da önemli bir denetim mekanizmasıdırlar.
Muhtarlık müessesesi, bazı eleştirilere de maruz kalmaktadır. Bazı eleştiriler, muhtarların yetkilerinin sınırlı olması, bütçe imkanlarının yetersiz olması ve siyasi baskılara maruz kalabilmeleri gibi konuları içermektedir. Ayrıca, bazı durumlarda muhtarların tarafsızlık ilkesine uymadığı ve siyasi amaçlarla hareket ettiği de iddia edilmektedir.
Muhtarlık müessesesi, Türkiye'nin yerel yönetim sisteminde önemli bir yere sahiptir ve gelecekte de varlığını sürdüreceği öngörülmektedir. Ancak, muhtarlıkların daha etkin ve verimli çalışabilmesi için, yetkilerinin artırılması, bütçe imkanlarının iyileştirilmesi ve tarafsızlıklarının sağlanması gibi konularda düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Ayrıca, muhtarların eğitim seviyelerinin yükseltilmesi ve modern yönetim teknikleri konusunda bilgilendirilmesi de, muhtarlıkların daha profesyonel bir şekilde hizmet vermesine katkı sağlayacaktır.